Marmaris’ten Değirmenyanı, Hisarönü, Kız Kumu Plajı, Turgut Şelalesi, Selimiye, Orhaniye, Avlana ve Bozburun rotası
Bir tarafınızda dağ boyunca yayılmış çam ormanları, diğer tarafınızda masmavi deniz manzarası eşliğinde ilerlerken, radyoda çalan Yunan ezgileri ile içinizin kıpır kıpır olacağını garanti ettiğimiz bir rota Marmaris – Datça arasında sizi bekliyor.
Datça yolunda Değirmenyanı Beldesi’ne bağlı Bördübet‘ten geçerek, Hisarönü Körfezi’nde yer alan ‘Altınkum’ ve ‘Kızkumu’ Plajlarında deniz molası vermenizi, öğle yemeğini ise ‘Delikliyol Deniz Restoran’ nam-ı diğer Mehmet’in Yeri’nde yemenizi tavsiye ederiz. Taş duvarları ardına saklanmış eşsiz denizi ile Selimiye, hemen ardından mükemmel manzarası ile, butik otelleri önünde uzanan birkaç metreye sıkıştırılmış plajı ile sakin bir koya benzeyen Bozburun’da bu rotayı tamamlayabilirsiniz. Dönüşte yolu biraz uzatarak 1. Derece sit alanı olmasından dolayı hiçbir şeye dokunulmamış, küçük ama sakin Turgut Şelalesi’nde serinleyebilirsiniz.
Şelaleden sonra, Marmaris’e dönüş yolunda Orhaniye’de gün batımına denk gelirseniz ne ala. Küçük balıkçı tekneleri ve büyük yatların yan yana demir attığı bu koyda, kiremit rengi olan toprak batan güneş ile kızıllığın doruğuna ulaşarak, size romantik manzara sunacak. Bu arada Orhaniye’de koy boyunca sıralanmış birçok restoran mevcut.
2- İncekum, Sedir Adası, Akyaka, Akbük
3- İnbükü Tabiat parkı, Kovanlık Tabiat Parkı, Aktur Tatil Sitesi, Karaincir Koyu, Palamutbükü, Datça
Yine Marmaris –Datça yolu üzerinde solda İnbükü Tabiat parkı, biraz ileride şahane bir manzarayı ayaklar altına seren Karacabük, Datça’ya 30 km uzaklıkta yer alan Kovanlık Tabiat Parkı ve 200 metre sonra karşımıza çıkan Aktur Tatil Sitesi ya da Karaincir Koyu bu rotada mola verebileceğiniz yerler.
Karaincir koyundan sonra Knidos Yolu’nu takip ettiğinizde, Bodrum’a giden feribot icin sağdan bir ok göreceksiniz. Biz soldan Palamutbükü’ne gitmenizi öneriyoruz. Bu arada: Marmaris’te birçok yerde karşılaştığımız “bük” kelimesi, akarsu kenarlarındaki verimli tarlalar anlamına geliyor. Palamutbükü ise efsanevi bir bük ☺ Deniz gözlüksüz de akvaryumdaymışsınız gibi hissedeceğiniz eşsiz bir denizi var. Salaş ancak oldukça tarz cafe ve restoranları, butik otel veya pansiyon seçenekleri ile hesaplı ve çok özel bir sahil kasabası. Bu rotadan Datça’ya devam edecek olan günübirlikçilerin aklında kalacak cinsten etkileyici bir yer olan Palamutbükü, ölmeden önce görmeniz gerekenlerden. Marmaris’e devam ederken Datça şehir merkezinde kısa bir mola verebilir, akşam yemeği için bir balık restoranını tercih edebilir, sahil boyunca yürüyüş yaparak, el emeği ürünlerin sergilendiği tezgahlardan hediyelik eşya alışverişi yapabilirsiniz.
4- Dalyan Tekne Turu
5- Turunç Köyü, Amos Antik Kent ve Kumlubükü
Marmaris’e bedenen yakın ama ruhen çok uzak bir yerde hissedeceğiniz Amos, bu bölge için önereceğimiz bir diğer rota. Bu rotadaki ilk durak olan Turunç ise Marmaris’e yaklaşık 20 km, İçmelere ise 12 km kadar uzaklıkta yer alıyor. Dağ yolunu takip ettiğinizde, Turunç sahiline varacaksınız. Burası oldukça küçük bir merkeze sahip. Konaklama için birçok alternatifin olduğu Turunç’ta sahil boyunca her yerden denize girebiliyorsunuz.
Turunç’tan sonra, Amos levhalarını takip ederek, Amos Antik kentini ziyaret edebilirsiniz. Amos Koyu’nun tepesine kurulan şehirden geriye sadece Antik Tiyatro ve Seyir Tepesi kalmış. “Çok antik şehir gördüm, görmesem de olur” diye düşünüyorsanız yanılırsınız. Çünkü Marmaris’teki en güzel manzaralardan biriyle karşılaşacaksınız. Bir yanınızda yat kulübünün yer aldığı, Amos Koyu’na göre biraz daha lüks, sürat teknelerinin fink attığı, uzun sahili ile Kumlubükü, diğerinde Amos Koyu.. Amos Koyundaki Profesörler Sitesi’nde yer alan Amos Restoran, temiz soyunma kabini ve duşların bulunduğu herkese açık bir tesis. Restoranın önü ise plaj. Dağ taş yürüyüp, terleyenler için dönüş yolundan önce kısa bir mola olabilir.